9 Ocak 2016 Cumartesi

Esin Perisi


"Sonunda ilhamın sırrını çözdüm. Büyük bir buluş değiş belki, bilinenin bilmem kaçıncı kez tekrarı. Ama bunu anlamak, hissetmek beni mutlu etti."

Selim yazdıklarını bir kez daha okudu. Sonra ikinci paragrafa geçti.

"Esin perisi az yetenek, bol emektir. Yeterince sabır gösterirseniz günün birinde mutlaka sizi bulur. Yıllardır içinizde birikmiş olan acılar, sevinçler, umutlar, umutsuzluklar, düş kırıklıkları, bir zamanlar anlayamadığınız ne varsa hepsi gelip yerli yerine oturur. İçinizi bir huzur kaplar. Yaşamanın, görevinizi yapmış olmanın mutluluğuyla rahatlarsınız."

Kağıdı biraz uzakta tutup baktı. Gördükleri hoşuna gitmişti. Onu çağıran güzelliğin peşine takıldı.

....

Müzeler sanatların mezarlıklarıymış.

Ne kadar soğuk bir değerlendirme. Esin perisinin yarattığı güzellikler nasıl olur da bir gün ölümün ürkütücü sessizliğiyle buluşur?

Fransız şair Lamartine bu görüşü 1835 yılında "Doğu’ya Yolculuk" başlıklı yapıtında dile getirmiş.

Oysa müzelerin hep esin perilerini anımsatması gerekmez mi? İnsanın elinin değip kalıcılaştırdığı her üründe gizli bir güzelliğin izleri görülmüyor mu? Yaşamdan koparılıp duvarlar arasına hapsedilmiş gibi görünse de emeğin o görkemli izleri yeni mutluluklar yaratmayı sürdürmüyor mu?

Calliope. Epik şiirin ikna edici perisi.

Clio. Tarihsel kahramanlık şiirlerinin yenilmez perisi.

Erato. Coşkunun, şiirin, aşkın ve erotizmin yaşamı kucaklayan perisi.

Euterpe. Zevkin ve müziğin perisi.

Melpomene. Trajedi ve trajik şiir perisi.

....

Selim durdu.

Trajedinin de bir perisinin olması ne tuhaftı.

Ama işte yaşamın ayrılmaz bir parçasıydı çekilen tüm acılar gibi ölüm de. Bu dayanılmaz sona bir anlam katabilmek için ne yapılırsa yapılsın er geç onunla buluşuluyordu. Tüm yaşamlar uzun yollardan geçip birer trajedide bitiyordu.

Yazmayı sürdürdü.

....

Polyhymnia. Ağıt ve dans perisi.

Terpsichore. Lirik dans perisi.

Thalia. Komedi ve pastoral şiir perisi.

Urania. Astronomi ve astroloji perisi.

....

Dokuz peri. Mnemesyone ile Zeus’un kızları.

Perilerin anneleri bellekmiş. Tüm güzelliklerin ve bilginin kalıcılaştığı yer.

Müzlerin, esin perilerinin erdemiyle biçimlenen sanat müzelerde ölümsüzleşiyor.

....

Selim'in yaşamına yıllardır bir güzellik girmemişti. Zor bir dönemin ardından sanatın tarihsel gelişiminde bir anlam arıyordu. Esin perileri onu kolay bulmuyordu. Yorgunluğu, umutsuzluğu, geçmişin ağırlığını üzerinden atamaması sorunlarını iyice artırıyordu.

Picasso'nun yaşamını ve sanatını değiştiren esin perisinin portresinin satışa çıkmasıyla ilgili haber bu yüzden hemen dikkatini çekti. La Lecture. Picasso’nun gizli aşkı Marie-Therese Walter.

Bu doğru olabilir miydi? Bir kişi bir yaşamı tümüyle değiştirebilir miydi? Bir kadın olmasa bir adam da yok olabilir miydi?

Yaşamın ne kadar acımasız olabildiğini düşündü. Uçurumun yanına defalarca çok yaklaşmıştı. Bazıları için öyle bir andaki küçük tökezleme tüm umutların sonu olabiliyordu.

İçinde kopup birikmiş öyle çok parça vardı ki onlarla ne yapacağını bilemiyordu. Onu ayakta tutabilecek tek güzellik sözcüklerdi. Ama onları da bir türlü istediği gibi bir araya getiremiyor, karmaşık ve umutsuz bir yığının altında eziliyordu.

"Sevgili esin perim" diye mırıldandı. "Neredesin?"


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder